1 Haziran 2010 Salı

Öz-Eleştiri


Koz kupa.
Suretini taşıyan aynaları kırmaktan tut da ağır kristal bardakları fondip yapmaya kadar her türlü galiz dışavurumu eyleme döktün. Çok ağır yenilgiler , çok bayağı klişeler içerindesin evlat. Şimdi sol eline bir altıpatlar geçse , sanıyorum ki ilk kurşunu çenene yollarsın. Çünkü sağ elin dolu , sen yaz aylarında mastürbasyon yaparsın. Çift haneli kilo kayıpları yaşarsın.Tükenmektesin evlat , göz göre göre erimektesin. Gözlerin güneşe yabancı , sakalların uzamış. Depresyon mikrobu taşıyan kocaman gözlü karasineklerle aynı yoldasın. Boşuna kitapları karıştırma , senin için kelam buyurmaz Zerdüşt. Küskün de olsan uyumalısın , peşinden gelmeyen uykuya inat.


Koz sinek.
Sepyayı sikmek istersin , tanırım seni. Düşen her bir yaprağı yakalayıp canını yakmak istersin. Ölüm kol gezer haber bültenlerinde , bu mevsimde göçer insanlar. Serin midir sıcak mıdır? Ah o muamma… Yazıklar olsun sana evlat. Sen göçemezsin bile , nefse teselli sökmez derler lakin her gece ışıkları hışımla kapatışın bir ölçüde nefsine horozlanmaktır , tanırım seni. Karayel’e , Lodos’a , her yağmur damlasına anlam yükleyenlerden değilsin ama ota boka yaftayı rahat çekersin , canına yandığımın evladı. Uyu hadi , ihtiyacın olduğundan değil başka alternatifin olmadığından uyu.


Koz maça.
''Kafeini damardan bile alırım aga'' diye yersiz şakaların başlar. Orda burada ‘'zararlı'’ sıfatı ile anılan her maddeye karşı bir sempatin var , istiyorsun ki seni aykırı bellesinler. Senin ananı bellemişler evlat , haberin yok. Senden bir milyon uyku önce devri değiştirdi kızıl kalpaklı adamlar , ideolojin batsın. Sen bugün ayakkabılarını değiştirdin , bir öncekinden birkaç ruble daha pahalı. Ruble ne? Okuduğun edebiyat da batsın. Gözünü seveyim yapma , baştan aşağı çakal , tepeden tırnağa sevimsizsin. Üryan uyusan da rahat edemezsin , bırak tenine değsin makasla kesmeye uğraştığın marka logoları. Paris’te ölebilirsin , Moskova diye bir kent olmasa demek? Ölemezsin evlat , uyu şimdi dizlerini karnına çekip.


Koz karo.

Korkarım ki en kötüsü budur evlat. Ağır ruh haline tezat olarak hücrelerin oynaktır , yavşaktır. Sen çok polen yutunca çok yalan söylersin , tanırım seni. Yazarsın , çizersin , üretirsin azmış gibi. Daha çok çeyrek saatler beklersin , sağ ol var ol Andy Warhol. Sonrasında yazı üretmek için sifonu çekip uzun uzun boka bakarsın , işte sen bu kadar sığ bir adamsın evlat. Bokundan medet uman , bok gibi bir uykuya daha dalan.

1 yorum:

  1. Uyu hadi , ihtiyacın olduğundan değil başka alternatifin olmadığından uyu.

    YanıtlaSil